17 Kasım 2008

Lord AleX...

Hiç bir zaman hatıralarına tam anlamı ile sayip çıkan birisi olmadım. Belki de onları çok çabuk unutmamın sebebide budur. Neyse beni bir kenara bırakalım konu ben değilim burda; Konumuz Lord Alex veya başka lakabı ile memedow .

Şimdi 3 tip insan vardır. Elma ağacını düşünelim hani şu her dinde bahsi geçen günahtan elmaların olduğu ağacı. Birinci tür gelir elmalara bakar, tadar. Bu adamlar normal insandır. Günahkarlıkları merakından kaynaklanır. İkinci tür gelir elmalara bakar. Yasak, günah der ve gider. Bu insanalar korkaktır. Son tip insan ise gelir elmalara bakar. Bir ısırık alır. Elmanın ne olduğu anlar. Sonra yere bırakır. İşte bu tür "Erdemli" dediğimiz insandır. Benim içinde böyle bir insan Lord AleX.

Kah güldüğüm, kah kavga ettiğim, kah çıldırttığım bir insandı memedow. Aynı sırayı paylaştığımız 2 yılda pek çok yaşadık. Ama her zaman beni şaşırtmasını bildi. Kazandığında kibir yapmayan, yenildiğinde pes etmeyen bir insan oldu. Ki gururla söyleyebilirim bana pek çok iyi şeyler kazandırdı.

Biraz yalnız bir insandı zeki. Yalnızlığı ama hiçbir zaman insanlardan nefret ettiğinden olmadı. Bir yalnız olarak onu çok iyi anlıyorum. Biz yalnız diye çağırılanlar, normal insanlardan sadece biraz daha fazla kendimize yer ayırmak isteriz. İnsanları sevdi daima memedow, benden daha farklı olarak. Bazen onlardan ihanet yedi. Bazen sevgisi yerlere atıldı. Hatta onu gerçekten üzenlerin isimlerinin baş  harflerini alfabesinden çıkarsa ismini bile söyleyemeyecek duruma geldi. Ama hala vazgeçmedi insanlara inanmaktan. En çok ayrıldığımız yerlerden biride bu belki.

memedow gibi arkadaşlarınızın olmasının ne demek olduğunu bildiğinizi umarım. Bir telefonun ucunda, ne kadar uzun zamandır görüşmemiş olsanızda, yardıma ihtiyacınız olduğunda arayabileceğiniz bir arkadaşınızın olması. Sizi dinleyeceğini bilmeniz. Bu üzgün ama güzel dünyada tam anlamı ile hayat kurtarıcı bir şey.

"işte orda hekesin hayatında pek çok bulunduğu koca elma ağcının dibinde
bir elinde günah kırmızı elma, yüzünde acı bir buruşukluk
işte bırakıyor elmayı yere kimileri domuzlar gibi yerken ellerindekini
yüzünde gülümse ile geliyor yanıma, elini koyuyor omzuma
-ne kadar berbat bir tadı var değilmi, diyor.
ağzımda çiğnediğim en tatlı şeyin gerçek tadını hatırlatıyor bana
elimden alıyor elmayı, yere koyuyor, ben boğazı elmanın acı tadı ile dağlanmış ona bakarken
gidelim bu lanet  yerden diyor, sadece kendini değil benide kurtarıyor"

İyi ki varsın memedow, iyi ki orda dışarılarda bir yerlerde olduğunu biliyorum. Yoksa insanlara kalan bu azcık güvenimden büyük bir kısmı eksilirdi. İyi ki varsın...


ulan sene sonunda tahtada ismini sırf gıcıklık olsun diye Zord Alex yazdığımda ne kavga etmiştik lan. İyi paketlemiştin beni :P. Eh be memedow ne günlerdi...